Yazan: Jean - Paul SARTRE
Yöneten: Cabir DOKO
Sahne tasarımı: Medina GİTSİÇ
Kostüm tasarımı: İnes GOLYA
Müzik: Boyan MATOSKİ
Oyuncular:
INES: Nesrin TAİR
ESTELLE: Ebru MUSLİ
GARCIN: Erman ŞABAN
GARSON: Din İBRAHİM
Sahne amiri: Erdinç RUŞİD
Suflöz: Neriman ŞENGÜLER
Organizatör: Şenhan ZEKİR
Müdür: Nesrin TAİR
Dekor sorumlusu: Zekiriya ABDİ
Sahne teknisiyenleri: İzudin BEGOVİÇ, Mehmet İSMAİL, Suat RAHMAN,
Cengiz HALİL, Bülent HASAN
Işık: Orhan MEHMET
Işık kumanda: Bekir KUBUR
Kondüvit: Emrah CEMAİL
Aksesuar: Tankut İBRAHİM
Garderob: Mualla SALİHİ, Muhamed BAKİOVSKİ
Makyaj: Sevim KERİM
Bu proje K.Makedonya Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı desteği ile gerçekleşmiştir
Produksiyon MK Türk Tiyatrosu, 3 Ekim, 2019
Cehennem başkalarıdır!
Jean Paul Sartre, felsefi düşüncesi ile geçtiğimiz yüzyılda ciddi anlamda iz bırakan en büyük akıllardan biri olmakla kalmayıp, aynı zamanda eserlerinde yaşam ve insan hakkındaki tavırlarını başarıyla yansıtan usta bir oyun yazarıdır.
Gizli Oturum (No Exit) Sartre’ın insan, yaşam, ölüm, din, özgürlük gibi kavramlara varoluşçu bakış açısının sublimasyonu olan bir oyundur.
İnsanoğlunun en büyük trajedisi insanın geçici bir varlık olması mı yoksa sonsuz yalnızlık kaderi midir? Din ve yaratıcı – Tanrı konsepti bu kaderden kurtuluş ve çıkış yolu mudur? Kendi varlığının ve geçiciliğinin farkında olan tek bilinçli yaratık olan insan kendi şeytanlarıyla savaşabilir mi yoksa umutsuzluk, korku, keder, yalnızlık, hiçlik ve kötülük daima galip mi gelirler?!
Yabancılaşmış olan modern insan kendi kurtuluşunu geçici fenomenlerde, teknolojide, bilimde aramakta, sürekli yeni kültler, tanrılar/tanrıçalar, felsefeler, dinler yaratmaktadır...Böyle bir kişi sürekli kendi “dünyasını” genişletir, böylece kendi varlığının önemini azaltır.
Modern dünyada insan iradesi özgür olup bireylerin kendi kararları için yer var mıdır, yoksa her birey kesin olarak belirlenmiş sosyal kuralların sadece birer soluk kopyası mıdır?! Günümüz toplumları bireylere maksimum özgürlük sağlarken, aynı zamanda maksimum sorumluluğu teşvik etmeye çaba gösteriyor! Kararlar ve eylemler kendi “kaderimize” hükmetmeyi sağlar, böylece yeni bir Tanrı kavramı yaratılmış olur!
Sartre’ın ünlü sözü “Cehennem başkalarıdır”, “cehennem” denilen olguya yepyeni bir bakış açısı katar. İçimizde taşıdığımız cehennem, her zaman ver her yerde mevcut olan cehennem, bireyin doğuştan yarattığı cehennem.
Garcin, Ines ve Estelle hepimizin etrafında, arkadaş çevresinde, ailesinde gizlenen karakterlerdir... Hepimiz, cehennemin “sıcaklığını” daha da arttıran sadist-röntgenci insan kitlesinin bakışlarına hedef olmaktayız.
Cabir Doko